Bir Ceviz Hikayesi

Bir Ceviz Hikayesi

Başımdan geçen bir olayı sizinle paylaşmak  istiyorum.
Dün yaşadığım ve beni çok üzen bir olay. 
Aslında dün yazsaydım ağlayarak yazacaktım. 
O yüzden kendime engel olup yazmadım ve bugüne bıraktım.
Çalıştığım iş yerinden her zamankinden erken bir saatte çıktım. 
Hemen eve gidip çay demleyip keyif yapmaktı hayalim.
Çok hızlı adımlarla durağa doğru yürüyorum. 
Yaşasın..
Bir Ceviz Hikayesi
Eski bir arkadaşım ve eşiyle karşılaştım. 
Birazcık oyalandım ama olsun. 
Uzun zamandır görmediğim ve özlediğim bir arkadaşımdı.
Onlardan ayrılıp durağa gelmek üzereyken hadi markete de uğrayım diye düşündüm. 
Zaten bir iki şey alacağım. 
Uzun sürmez.
Bu civarda ki en büyük market. 
Her şeyi kolayca bulurum diye düşünmüştüm.
Alacağım bir iki şeyi aldım. 
Sonra manav reyonunda, daha önce beğendiğim kabuklu cevizleri gördüm.
Hadi ceviz de alıp çıkayım dedim. 
Kasaya geldim. 
Sıra yoktu. 
Harika..
Kasiyer kız 65 lira 65 kuruş dedi.
Çok kafiyeli söylediniz dedim. 
Gülüştük.
Kartla ödedim. 
O sırada bir bey bakliyatlarına yerini sordu.
Yan taraftaki kasiyer kız ilerde olması lazım dedi. 
Adam biraz terslendi.
– Yardımcı olacak kimse yok mu burada çalışan dedi. 
Kızlar bir birine baktı. 
Reyonların üzerinde yazıyor dediler.
Adam ters ters baktı ve gitti. 
Yine gülüştük.
Neyse çıktım oradan.
Otobüs durağı da çok yakını.
Bir iki adım attım. Yumurta almam gerekiyordu ve unutmuşum.
Tekrar geri döndüm yumurta aldım. 
Kasada ödedim ve çıktım.
Arkamdan birisi seslendi. 
– Hanımefendi cevizin parasını ödemediniz.!!
Bir Ceviz Hikayesi
Onu daha önce aldığımı ve geri döndüğümü söyledim..
Ama fişi bulamıyorum Allah’ım
Çantamdan cebimden dünya kadar fiş çıktı ama ceviz in fişi yok.!!!
Market müdürü tamam hanımefendi ödemiş sinizdir diyor.
Ödemeseniz zaten bu kadar ısrar etmezsiniz.
Sinirlerim bozuldu. 
Bir yandan ağlıyorum.
– O fişi göstermeden gitmeyeceğim dedim.
Sürekli arıyorum bir yandan ama yok işte yok.
Uçtu gitti.!!
Biliyorum eve gidip bulacağım ve kendime kızacağım.
Ölmek var dönmek yok..
Ödediğim kasiyer kızın yanına gittim. 
– Beni hatırlıyor musun? dedim.
Hani biraz önce ceviz ve ıspanak almıştım.
– Hayır hatırlayamadım dedi.
Hani 65 TL 65 kuruş tutmuştu.
Beraber kafiyesine gülmüştük.
Anlamsızca başını salladı.
Hani bir bey bakliyat reyonunu sordu ve sinirlendi.
Gülümsemiştik.
Çıt yok..
– Sizin durumunuz benden de vahimmiş dedim ve çıktım.
Durağa tekrar gittim. 
Ceplerimi boşalttım.
Bu ara da 3-4 otobüs kaçırdım.
Bütün çantayı döktüm.
Alışveriş yaptığım poşetlerini tek tek ararken bir de ne görüyüm.
Meşhur ceviz poşetinin altında duran bir fiş..
Bana bakıp acımasızca gülüyor sanki..
Hüngür hüngür ağlamaya başladım.
Markete gidip müdürü aramaya başladım.
Sonun da gördüm..
Buyurun beyefendi bakın dedim.
Aldı baktı tamam dedi.
Sadece bir tamam.
Özür dilemek, kusura bakmayın demek bile yok.
Haklıydı..
Bütün suç ben de..
Sorduğu zaman o fişi çıkartsaydım karşısına, özür de dilerdi, saygı da gösterirdi.
Eminim ki o marketin her önünden geçişimde (Bu ara da her gün önünden geçiyorum) ve
Her ceviz yediğim de o günü hatırlayacağım.
Umarım bu yaşadıklarımı sizler yaşamazsınız
Sevgiyle kalın..
Bir Ceviz Hikayesi
Dilek Mektubu
Güzel ve anlamlı yazıları buradan ziyaret edebilirsiniz.
Bir Ceviz Hikayesi

Bir yanıt yazın