Yalnızlık

Yalnızlık nedir bilir misin?

 

Yalnızlık; ilerisine asla bakamayacağın bir pencere gerisinde yağan karı, inen geceyi ve yükselen dağları izlerken senin yanımda olduğunu hissetmektir.

 

Hayalini yanımda taşımak, yanında varlığımı unutmaktır yalnızlık.

 

Küçük bir ben içinde, koca bir sensizliği yaşamaktır yalnızlık.

 

Yaşamak ve şikayet etmemek..

 

Yalnızlık; seni, herkesini ve her şeyini kabullenmek ama bunu sana anlatma yeteneğinden yoksun olmaktır.

 

Anlatamamanın yanında durmadan konuşmak ve tüm susmaları sana kaptırmak, sonunda sessizliğine mahkûm olmaktır.

 

Suskunluğunun her bir harfini yorumlamak ve haricinde duyduğum sesleri inkar etmektir yalnızlık.

 

Yalnızlık, acı ezgilere sırt dönüp, sadece senin sesinin merhemini dinlemektir.

 

Ezgilerden daha acı sesinin ta kendisidir yalnızlık..

 

Şimdiyi yok saymak, yarını ertelemek ve fotoğrafların sınırlı karelerinde senli dünleri yaşamak da yalnızca yalnızken yapılacak akıl karı bir deliliktir ve delilik yalnızlığın en yalın tanımıdır.

 

Yalnızlık, yarin kentinde öksüz hissetmektir.

 

Cadde boyu ışıklarla büyüyen bir kimsesizliği, hiçbir gülüşe sığdıramamak, ulu orta ağlamak ve kendine konuşmaktır.

 

Suretinin düştüğü her yüze sen diye bakmak, suretinin aslına korkusuzca bakmak, aynalardaki suretime bakamamaktır yalnızlık.

 

Çok vagonlu bir trende, her istasyonda yeniden başlayan çok seferli bir yolculuktur yalnızlık.

 

Yalnızlık, sana gelirken yolları günlerin ardında bitirmek; senden giderken yollarda ömrünü bitirmektir.

 

Yalnızlık, söylediğin her sözü aklımda tutmak, seni hiç unutmamışken her defasında yeniden yeniden hatırlamak, geceleri terk edip, sabahları kapına sığınmak ve gittiğini bile bile inançsızca dönmeni beklemektir.

 

Şiire soyunup, mektup giyinmek; bütün şairleri reddedip bir yazara aşık olmaktır yalnızlık.

 

Yalnızlık, varlığında ve yokluğunda ‘yalnızım, çünkü sen varsın’ demektir.. .

Kahraman Tazeoğlu

Bir yanıt yazın