YAŞAMI KULLANMA KILAVUZU
 
1 – Size bir
vücut verilecektir.
Onu beğenebilir ya da ondan nefret edebilirsiniz ancak kesin olan bir
şey varsa o da ömrünüzün
geri kalanı boyunca ona sahip olacağınızdır. 
 
2 – Dersler öğreneceksiniz.
Yeryüzünde Yaşamak isimli tam zamanlı bir okula kaydoluyorsunuz.
Her kişi veya
her olay birer Evrensel Öğretmendir. 
 
3 – Hatalar yoktur yalnızca dersler
vardır.
Büyümek bir deneyim sürecidir. 
Başarı kadar yenilgiler de bu
sürecin bir parçasıdır.
 
4 – Bir ders öğrenilene kadar tekrar edilir.
Bu ders
ta ki siz öğrenene kadar size çeşitli biçimlerde anlatılır.
Ancak ondan sonra
bir sonraki derse geçebilirsiniz.
 
5 – Eğer kolay dersleri öğrenemezseniz bu
dersler giderek zorlaşırlar.
Dışsal sorunlar içsel durumunuzun kesin bir
yansımasıdır.
İçsel engelleri ortadan kaldırdığınız zaman dış dünyanız
değişir.
Acı evrenin sizin dikkatinizi çekme şeklidir.
 
6 – Davranışlarınız
değiştiği zaman bir dersi öğrenmiş olduğunuzu anlarsınız.
Bilgelik
egzersizdir. 
Bir şeyin bir parçası, hiç bir şeyin bir çoğundan daha iyidir.
 
7 – Buradan daha iyi bir orası yoktur.
Orası dediğiniz yer; burası olduğu zaman, gene buraya kıyasla daha iyiymiş gibi görünen bir orası
olacaktır.
 
8 – Diğer insanlar yalnızca sizin aynanızdırlar.
Diğer bir kişinin
bir yönü, 
sizin kendinizde sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz bir
yönünüzü yansıtmadıkça, onu sevmeniz ya da ondan nefret etmeniz mümkün
değildir.
 
9 – Yaşamınız size bağlıdır.
Yaşam size tuvali sunar, resmi siz yaparsınız.
Yaşamınıza sahip çıkın yoksa başkası
sahip çıkacaktır.
 
10 – Daima ne isterseniz onu alırsınız.
Bilinçaltınız
kendinize çektiğiniz enerjileri; 
deneyimleri ve insanları doğrulukla belirler, dolayısıyla ne istediğinizi bilmenin en güvenilir yolu, neye sahip olduğunuzu görebilmektir. 
Kurbanlar yoktur, yalnızca öğrenciler vardır.
 
11 – Doğru ya da yanlış yoktur.
Ama sonuçlar vardır.
Ahlaki yaklaşımların faydası olmaz.
Yargılamalar ise
yalnızca davranış kalıplarını korumak içindir.
Yalnızca yapabildiğinizin en
iyisini yapın.
 
12 – Cevaplar kendi içinizdedir.
Hiç sordun mu kendine; ”nasılsın” diye?
Hiç ”günaydın” dedin mi; aynada ki sana gülümseyerek?
İyi uykular temennisinde
bulundun mu peki? 
Hep başkalarını merak ettin değil mi?
Alıntı

Bir yanıt yazın