Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığı değil, çıkartacak bir
şey kalmadığı zaman oluşur.
 
İtalya’da yaşlı bir heykeltıraş evinin bahçesine bir kaya
getirir ve yontmaya başlar.
Onu seyretmekte olan torunu o kocaman kayanın ne olduğunu
sorar.
Dedesi de “melek” cevabını verir.
Küçük çocuk o kocaman, sevimsiz kayayı bir türlü meleğe
benzetemez.
 
Aradan epey uzun bir zaman geçer.
Bir gün, dedesi torununu bahçeye çağırır ve biten eserini
gösterir.
Bir “melek heykeli”
Torunu o kocaman ve sevimsiz kayanın yerinde duran melek
heykelinden gözlerini ayıramadan sorar: “Dede, bu melek nereden çıktı?”
Dedesi de aynı hayranlıkla melek heykeline bakarak cevap
verir:
“Melek o kayanın içinde idi.”
Torunu yine sorar: “Peki, nasıl çıkarttın?”
Dedesi gülümseyerek cevap verir:
“Çok kolay, Meleğe benzemeyen kısımlarını yok ettim.”
 
Kişisel gelişim, hiç bir zaman olamayacağın birine değil,
özüne dönmektir.
Aslında değişmek değil, orada zaten var olanı yeniden
keşfetmektir.
Karakterine bir şeyler eklemek değil, sana benzemeyeni
törpülemektir.
Lâle Rona

Bir yanıt yazın