Dört Kural
DÖRT KURAL
İlk kural
Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir.
Bunun
anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz.
Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere
götürürler ya
da bize bir şey öğretirler.
İkinci kural
Yaşanmış
olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır.
Hiçbir şey, hem de hiç bir şey
yaşadığımız şeyi değiştiremezdi.
Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız
ayrıntıyı bile değiştiremeyiz.
Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı gibi bir
cümle yoktur.
Ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım
ve ilerleyelim diye.
Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek
istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.
Üçüncü
kural
İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır.
Her şey doğru
anda başlar, ne erken ne geç.
Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.
Dördüncü kural
Bitmiş
olan bir şey bitmiştir.
Bu kadar basittir.
Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize
hizmet eder.
Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde
etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir
Kendine iyi
bak.
Tüm kalbinle sev.
Sonuna kadar hayatın tadını çıkar.
Hayatındaki her gün bir
hediyedir, kıymetini bil.
Alıntı
Hiç yorum yok